29 Ocak 2008 Salı

Yoğurtlu Patates



Gaziantep'de yapılan yoğurtlu yemekler ona ayrı bir kategori açmamı sağlayacak kadar çeşitli. Atalarımızın çoğu yemeği yoğurtlu yapmasının sebeplerinden biri sanırım domatesin Anadolu'ya çok geç gelmesi. Hem hafif olur yoğurtlu yemekler hem lezzetli. Yapması ise hem çok kolay hem de biraz riskli. Çünkü yoğurdu yemeğe ekledikten sonra (yoğurt çalma deniyor buna) yoğurdun kesilme ihtimali var. Yoğurdun kesildiğini içinde minik minik topaklıklardan anlayabilirsiniz. Ama kesilmesini önleyici olarak yoğurda önceden yumurta katıp çırparız ve yemeğin suyu ile yoğurdu ılıklaştırırız. Bu şekilde yapılan yoğurt çalma işlemi çoğu zaman garantilidir. Bazıları un da katıyor ama ben kullanmıyorum. Bir de yoğurtlu yemeğin yoğurdu az olursa eğer lezzeti güzel olmaz.

Malzemeler:
  • 500 parça et (miktarı azaltabilirsiniz)
  • 1/2 bardak nohut
  • 1 kg patates
  • 3 su bardağı süzme yoğurt
  • 1 yumurta
  • tuz, sıvıyağ,haspir(safran) veya kuru nane
Hazırlanması:
  • Parça eti kuşbaşı doğrayıp önceden ısıtılmış nohutla birlikte haşlayın.
  • Küp küp doğradığınız patatesleri pişen et ve nohutun üzerine atıp tuzunu ekleyin ve patatesler yumuşayana kadar pişirin.
  • Süzme yoğurda yumurtayı ekleyip iyice çırpın(içinde pütürlük kalmasın).
  • Yemeğin suyundan yoğurda ekleyip karıştırıp yoğurdu ılıtın.
  • Yoğurdu ocaktaki yemeğe ekleyip ocağın altını kapatın.
  • Ayrı bir tavada sıvıyağı ısıtın. İçine biraz haspir(veya kuru nane) katıp yemeğin üzerine dökün.
  • Bulgur pilavı ile servis edin.

24 Ocak 2008 Perşembe

Ayva&Elma Hoşafı



Yemek bloglarının son yıllarda hayatımızdaki yeri oldukça fazla. Bir çoğumuz hem günde bilmem kaç tane blog gezip aynı zamanda kendi blogumuzu devam ettiriyoruz. Bu gezmeler sırasında da şüphesiz bir sürü yeni tarif, bilgi, püf noktası öğreniyoruz. Ben bundan hiç şikayetçi değilim, çünkü yiyeceklerle alakalı herhangi birşey konuşulurken hemen hepsine bir yorum yapabiliyorum artık. Çünkü çoğunu daha önce blogların birinde mutlaka görmüş oluyorum.

İşte ben de bu gezdiğim bloglar içinde birinden söz etmek istiyorum bugün, Kedili mutfakların yazarı Oya hanımdan. Oya hanımı takip ediyorsanız eğer bilirsiniz ki mutfakta yaptığı şeyleri hayretler içinde seyredebilirsiniz. Kendi de diyor zaten bir yaptığım şeyi bir daha aynı şekilde yapmayı sevmem, o anda kafama nasıl eserse öyle yaparım diye. Ben Oya hanımın blogundan mutfakta yapılabilecek şeylerin sınırının olmadığını ve malzemelerin ne kadar cesur birşekilde kullanılabileceğini öğreniyorum. Eh uygulamalarım onunkiler kadar cesurca değil ama bu da tecrübe ile olur diye düşünüyorum.

İşte Oya hanımın blogunda geçenlerde ayva ile nar suyunu pişirdiğini görmüştüm. Aslında bir yerde daha raslamıştım meyve suyu ile reçel yapımına ama denemek kısmet olmamıştı. İşte kafaya koyduktan sonra bu işi cumartesi günü buzdolabında uzuuun süredir beklemede olan hatta bir süre daha bekleseler çöpü boylayacak olan 2 adet ayva ile göz göze geldik. Derken o 2 adet ayvaya 1 adet elmayı da ekleyip masanın üzerine kondurdum taa ki buzdolabındaki işim bitene kadar. Sonra başladım bunları soyup doğramaya, diğer yandan gözüm sıkmalık son kalan portakallarda. Birlikte pişecekler ayva ve elmayla.

Derken mutfakta eşim de var ben doğruyorum ama merak edip sormasını da istiyorum. Ama sormuyor. Dayanamadım ben sordum, "merak etmiyor musun ne yapacağımı" diye. "Komposto falan yapacaksındır" dedi. O zaman düşündüm ki, eğer ben bunları reçel ya da marmelat yaparsam kuvvetle muhtemel kalacaklar çünkü bizim ev pek reçel yenen bir ev değil. Ama hoşaf yapsam bişekilde tüketiriz, meyve niyetine yeriz dedim. Ama tabi eşimin de yiyeceğinden emin olduktan sonra :) Çünkü evde birşey sadece benim tarafımdan yeniyorsa o şey mutlaka kalıyor :( (Geçen sene aldığım küvertürün bitmeden son kullanma tarihinin gelmesinin en büyük sebebi de bu, üstelik bir kısmını bir arkadaşıma verdiğim halde.)

İşte tüm bu olaylardan sonra ortaya çıkan hoşafımız yukarda, tarifi ise aşağıda:

Malzemeler:
  • 2 adet ayva
  • 1 adet elma
  • 2 küçük portakalın suyu
  • 5-6 kaşık şeker
  • 1 çubuk tarçın
  • 3 adet karanfil
Hazırlanması:
  • Ayvaları soyup küp küp doğrayın ve ayvaların yüzünü biraz geçecek kadar su ilave edip pişmeye bırakın.
  • Ayvalar biraz yumuşayınca elmayı da aynı büyüklükte doğrayıp üzerine atın.
  • Elmalar da biraz yumuşamaya başlayınca tarçın kabuğunu, karanfilleri ve portakal suyunu katın. (Bu sırada kaynamış su ile su takviyesi yapabilirsiniz)
  • Ayva ve elmalar pişince şekerini katın (kontrol ederek miktarı kendiniz ayarlayabilirsiniz)
  • Şekerle birliktede 5 dk kadar pişirip altını kapatın.
Sonuçta değişik tatları barındıran ilk hoşafımı yapmış oldum. Aslında daha baskın portakal tadı için ayrıca kabuğu da konulabilirdi. Ben ayvadan çok elmalı kısmı beğendim ama bu ayva ile aramızın çok iyi olmamasından kaynaklanıyor. Masanın üzerinde cam bir kaseye koyup gelip gidip kaşıkladım.

21 Ocak 2008 Pazartesi

Yumurta Pizza



Haftasonu yine alternatif bir kahvaltılık düşünürken kayınvalidemin tarif ettiği bu yumurta geldi aklıma. Ben fazladan sucukta ekledim, ancak diğer malzemelere göre yumurtası biraz fazla oldu. Farklı malzeme alternatifleri ile zenginlenştirilebilecek bir tarif.

Malzemeler:

* Soğan
* Sarımsak
* Yeşil biber
* Sucuk
* Peynir (ben Antep peyniri kullandım)
* Yumurta
* Tuz,karabiber


Hazırlanması:

* Soğanı ve biberi yemeklik doğrayıp biraz yağ ile tavada soldurdum. Üzerine minik küpler halinde doğradığım sucuk ve sarımsağı ilave edip onları da kavurmaya devam ettim.
* Üzerine rendelediğim peyniri atıp bir iki kez hepsini karıştırdım
* En son yumurtaları bir tabakta tuz ve karabiberle çırpıp tavaya döktüm.
* Her iki tarafını pişirdim.

13 Ocak 2008 Pazar

Nişe ile bastık



Gaziantep'de hazırlanan bazı kolay tatlılardan biri nişe ile bastık çalmak. Antep'de bu tür tatlıların yapılması ifadesi için "çalmak" fiili kullanılır. Mesela "nişe ile bastık çalmak", "kuymak(*) çalmak" gibi. Genelde öğlen köfte yapan hanımlar köftenin arkasından yaparlar.

Nişe nişasta demek, bastık ise pestil oluyor. Pekmez ile yapılan bu tatlının tadı bastığa benziyor, cevizle yiyince de cevizli sucuğa. Nişasta ve üzüm pekmezi kullanılarak nişe ile bastık yapılmış oluyor. Ben ona doğal puding diyorum. Pekmez yemek isteyenler için güzel bir alternatif. Ben şahsen ağzımı yakacak derecede sıcakken yemeyi seviyorum. Ama tabi biraz ılıyınca veya iyice soğuyup jöleleşince de tüketebilirsiniz.

(*)kuymak: Telaffuzunda k harfi yumuşar ve guymak olarak söylenir. Genelde yeni bebek doğduğunda yapılır. Un helvası diyebiliriz, bir gün onu da deneyip tarifini yayımlamak istiyorum.

Malzemeler (1 kişilik)
  • 1 kupa (250 ml) su
  • 1 tepeleme yemek kaşığı nişasta (mısır veya buğday)
  • 2-3 yemek kaşığı üzüm pekmezi (miktarı kendinize göre değiştirebilirsiniz)
  • Ceviz veya fıstık (ceviz öneririm)

Hazırlanması:
  • Derin bir tavaya suyu koyun, nişastayı ekleyip suyun içinde karıştırarak eritin.
  • Tavayı ocağa alın ve üzerine pekmezi ilave edip sürekli karıştırmaya devam edin.
  • Kaynamaya başlayıp kıvamı yoğunlaşınca altını kapatıp kaseye aktarın.
  • Ceviz veya fıstıkla süsleyip servis edin.

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...